Ertesi gün hapı nedir?
Ertesi gün hapı, korunmasız ve gebelik riski bulunan birlikteliklerden sonra alındığında hamileliğin oluşmasını engelleyebilen türde bir haptır.
Ertesi gün haplarının içeriğinde ne var?
Farklı farklı markaları da mevcut olan ertesi gün hapları, reçetesiz şekilde satılabiliyorlar. Bazı ilaçların içeriğinde bulunan yüksek dozdaki levonorgestrel, aslında doğum kontrol haplarında bulunan progestin hormonunun aynısı ve korumasız birliktelikten 72 saat sonraya kadar kullanılabiliyor. Korumasız cinsel birleşmeden 120 saat sonraya kadar kullanılabilen bir ulirpistal asetat içeren başka bir ilaç da mevcut. Bu iki ilacın da temel amacı yumurtlamayı ertelemek veya döllenmekte olan bir sperm hücresinin rahme yerleşmesini engellemek. Her ne kadar bu yazıda bu ilaçlarla ilgilenecek de olsak, spiral kullanımının da acil bir korunma yöntemi olarak kullanılabileceğinden bahsetmek gerekebilir. Spiral de korumasız seksten sonra 5 gün içerisinde takıldığında gebeliği engelleyebilir ve 10 yıla kadar size koruma sağlayabilir.
Farklı doğum kontrol yöntemleri
Ertesi gün hapı, düşük hapı değildir
Gebelik önleme hapları, halihazırda mevcut olan bir gebeliği sonlandırmaya yaramazlar. Düşük hapıyla aynı şey değildir. Ertesi gün hapı bir acil durum ilacı olduğu için, bu ilacı sık kullanmanın bir zararı olup olmadığını merak ediyor olmanız normal.
Ertesi gün hapı kullanmak zararlı mı?
Piyasada satışta bulunan farklı markalardaki ertesi gün haplarının içerikleri de farklı olduğundan dolayı, etkileri farklı şekillerde olabiliyor. Bu nedenle herhangi bir ilacı kullanmadan önce prospektüsü iyice okumanız ya da jinekoloğunuza danışmanız en iyisidir. Uzmanlara göre ertesi gün haplarının düzenli veya sık aralıklarla kullanılmasının neden olabileceği zararlarla ilgili hala yeterince araştırma yapılmış değil, bu nedenle ertesi gün hapı kullanmaya karar verdiğinizde, aynı adet döngüsü içinde bir kereden fazla bu ilaçlardan kullanmanız önerilmiyor. Ayrıca bazı ertesi gün haplarının hamileliği engelleme etkisi, doğum kontrol ilaçları ile birlikte kullanıldığında azalabiliyor. Kullandığınız ilacın prospektüsünde doğum kontrol hapınıza ara verip vermemeniz gerektiği ile ilgili bilgi verildiğini de kontrol etmeniz iyi bir fikir olabilir.
Ertesi gün hapı mı, doğum kontrol hapı mı?
İkisi de kendince yan etkilere neden olabilen türde ilaçlardır. Bu nedenle en doğru seçimi yapabilmek için güvendiğiniz bir kadın doğum uzmanına danışmanız en iyisi olacaktır.
Bir ilk: Erkekler için doğum kontrolü
Ertesi gün hapının yan etkileri neler?
Kullanan kadınların arasında yaklaşık %16 kadarı kusma, mide bulantısı ve düzensiz kanama gibi yan etkiler rapor ediyorlar. Ancak, bu ilaçların yarattığı en temel rahatsızlık adet düzensizliği. Ertesi gün hapı alımının yoğunluğuna bağlı olarak, adet düzeniniz günlerce hatta aylarca şaşabilir. Kondom dışında bir korunma yöntemi de kullanmıyorsanız, mahvolmuş bir adet düzeni, gebelikten korunma açısından kişilere çok da yardımcı olmaz. Neticede bozuk bir adet düzeni içerisinde, ne zaman yumurtladığınızı bilemezsiniz.
Ertesi gün hapları doğurganlığı etkiler mi?
Bilindiği kadarıyla ertesi gün haplarının doğurganlığa karşı herhangi bir engelleyici etkileri yok. Yani, birden fazla alım gerçekleştiğinde de paniklemenin bir manası yok, çünkü sonradan çocuk istediğinizde oluşması muhtemel bir problem yok gibi görünüyor, en azından ilaçla alakalı olarak. Peki o zaman, neden uzmanlar ertesi gün haplarının düzenli kullanılmasına karşı? Çünkü hala doğum kontrol hapları kadar etkili bir yöntem değiller… Diğer doğum kontrolü yöntemlerinin etkileriyle kıyaslandığında, bu en mantıklısı değil. Örneğin, spiral gibi daha uzun ömürlü yöntemlerin başarısı %99’ın üzerinde. Yani, birincil korunma yönteminiz ertesi gün hapı ise, hala gebelikten tam olarak korunmuş sayılmıyorsunuz. Düzenli olarak korumasız cinsel birliktelik yaşayan kişinin, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma ihtimali daha yüksek ve bu hastalıklar da genel olarak doğurganlığın zarar görmesi şeklinde sonuçlanıyorlar. Üstelik, cinsel yolla bulaşan bir hastalığın hiçbir semptomu olmayabilir, tedavi edilmeden vücudunuzda uzun süre kalabilir. Kısırlığın en temel sebebi yaş olsa da, bir diğer önlenebilir sebep ise chlamydia adlı virüsün tedavi edilmemesi. Bu hastalık sonradan enfeksiyonlu bir hastalığı dönüşüyor, dış gebeliklere neden oluyor ve kronik ağırlar yaşanmasına sebep oluyor. Eğer sizin için, sıklıkla ertesi gün hapı almak demek, sıklıkla korumasız cinsel birliktelik anlamına geliyorsa, ertesi gün hapının zararlarından çok, bu tarz virüslerin bulaşmasının riskini daha çok taşıyorsunuz demektir.
Doğum kontrol hapından sonra neler olur?
Ertesi gün hapları çok mu pahalı?
Son olarak, acil korunma yöntemleri uzun vadede fazla maliyetli olabiliyorlar. Özellikle ilaçların tek bir tanesinin 50 lirayı aşan fiyatları olduğu düşünülürse… Ortada daha ucuz ve daha güvenli yöntemler varken, bu şekilde bir korunma yöntemi belirlemek uzun vadede ciddi anlamda maliyetli hale geliyor. Alma yoğunluğunuza bağlı olarak, tomarla parayı yalnızca ilaca harcıyor olmanız, daha etkili bir yöntem için daha az para harcama ihtimalinizle kıyaslayınca, biraz acı verici olabiliyor. Ertesi gün hapının da bir yeri ve zamanı olduğunu inkar etmemek gerek ama düzenli bir korunma yöntemi olarak düşünüldüğünde, ne en etkilisi ne de en hesaplısı olduğunu söylemek mümkün.
Ertesi gün hapı, harika bir ilaç. Bazı kadınlar için, ertesi gün hapı dışında başka bir çare bulunmadığını söylemek de düşünmek de mümkün olabilir. Ancak yine de, düzenli kullanımda en faydalı olabileceğini düşünmek yanlış olur. Daha az yan etkili, daha hesaplı ve gebeliği engelleme konusunda daha başarılı yöntemler olduğu düşünülürse, ertesi gün hapı listenin sonlarına bile düşebilir. Halihazırda doğum kontrol hapı kullanırken, bir iki hapı kaçırmış olmanızın sonucunda bu ilaçlardan da almak zorunda kalıyorsanız, o zaman belki de sizin için en doğru yöntem spiral olacaktır. Şunu unutmayın ki, doğum kontrol yöntemlerinin “doğru” olanı kişiye göre değişir ve en güzeli doktorunuzla yaşam standartlarınızı paylaşarak onun önereceği yöntem doğrultusunda gitmek olacaktır. Ve eğer çoktan fazlasıyla ertesi gün hapı kullandıysanız, üzülmeyin, size uzun vadede hiçbir zararı olmayacak.
Gebelikten korunma yöntemleri
Doğal doğum kontrolünü denemek için 9 neden
İşte doğal doğum kontrol yöntemine bir şans vermeniz için 9 sebep…
12 Yaşamlarının her alanında organik olana yönelen insanlar için bile söz konusu doğum kontrolü olunca ilaçlar tercih ediliyor. Halbuki başka bir yol var. Hayvanlar alemindeki her dişinin kızışma dönemi gözle görülür. Buna insanlar da dahil.
Doğurganlık bilinci için çeşitli yöntemler bulunmakta. Evli bir çift olan Dr. John ve Evelyn Billings’in 1950lerde geliştirdiği Billings Metodu bunlardan biridir ve ay boyunca dişi mukus salgılarındaki değişiklikleri gözlemlemeyi içerir. Bu salgılar farklılık gösterir. Bir kez öğrendiğinizde farklılıkları görmeniz daha kolay olacaktır.
Basitçe, vulva açılışına bir parmağını koyarak, mukusun kıvamını gözlemleyip, o anda doğurgan olup olmadığını bilebilir. Metot oldukça kolay, güvenli ve bir kez öğrenince birkaç saniyenizi ayırmanız yeterli olacak. İşte doğal doğum kontrol yöntemine bir şans vermeniz için 9 sebep:
1- Hap kadar etkili, hatta daha fazla Yıllardır yapılan çalışmalar Billing Metodunun yüzde 97.5’den yüzde yüze kadar etkili olduğunu gösteriyor. Çin’de yapılan ve 1000 kadın deneği olan araştırmada, düzenli olarak uygulanırsa metodun hamilelik riski sıfır olarak belirlenmiş. Yanlış uygulama sonucu hamilelik oranı yüzde 0.5. Yani hap ile kıyaslandığında yanlış uygulamada bile haptan daha az hamile kalma riski var.
2- Göğüsleriniz size kalacak Hormonal doğum kontrolün göğüs kanseri riskini yükselttiği biliniyor. Mayo Klinik tarafından yapılan bir çalışmaya göre, çocuk sahibi olmadan önce dört yıl veya daha fazla oral kontraseptif alanların meme kanserine yakalanma riski %44 artıyor.
3- Libidonuz canlanacak Libido düşüşü yaşayan kadınlara hormonal doğum kontrolü yöntemleri kullanıp kullanmadıkları sorulduğunda, alınan cevap sıklıkla olumlu yönde. Birçok bilimsel çalışma da hormonlara yönelik korunma metotlarının libidoyu olumsuz etkilediği yönünde.
4- Vücudunuzla daha uyumlu hale gelirsiniz Doğurganlığınızla ilgili dış kaynaklar yerine bizzat vücudunuzun verdiği sinyalleri dinlemek ve fark etmek, genel olarak kendinize dair önsezilerinizi de geliştirecek. Açlık, uyarılma, yorgunluk, isteksizlik, hastalık gibi her turlu yoksunluğunuzu daha iyi anlayacak ve buna göre davranabileceksiniz…
5- Hormonlarınızı doğal ritmini ve döngüsünü koruyacaksınız Normal hormonları ve akımlarını bastırmak kadın sistemlerinde hasara yol açar. Etkilerini ruh hallerindeki değişikliklerinden kilo alımına kadar hissedilir.
6- Kolay Bize kadın döngülerinin çok karmaşık ve gizemli olduğunu düşünmemiz öğretildi, öyle ki doğurganlıkla başa çıkmanın tek yolu da harici bir cihaz veya hap olmalıydı. Dünya üzerinde milyonlarca kadın Billings Metot’unu kullanıyor. Endonezyalı bir ev hanımı olan Robin Lim, 2011’de gelişmekte olan ülkelerdeki her eğitim seviyesinden kadına metodu öğrettiği için CNN Yılın Kahramanı ödülünü aldı. Yöntem Çin hükümeti tarafından onaylanmış doğul kontrol yöntemleri arasında.
7- Ücretsiz Kadın hakları aktivisti Sandra Fluke, doğum kontrolüne her yıl 1000 $ harcadığını iddia ediyor. Doğal doğul kontrol metodunun ise hiçbir ücreti yok.
8- Hamile kalmaya karar verdiğinizde işiniz kolaylaşır Vücudunuzun doğal doğurganlık döngüsünü gözlemleyebilmek sadece doğum kontrolü için değil doğum için de işe yarayacak. Üstelik kullanmaktan kaçındığınız haplar yüzünden hormonal dengenizi bozmamış olacaksınız.
9- Paylaşılan bir sorumluluk halini alır Çiftlerde her iki taraf da gözlem sürecine katılabilir ve birlikte altına girilecek bu sorumluluk samimiyeti arttıracaktır.
Haber Kaynak : HTHAYAT.HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
14 Mayıs 2025SPOR
14 Mayıs 2025GÜNDEM
14 Mayıs 2025SPOR
14 Mayıs 2025SPOR
14 Mayıs 2025GÜNDEM
14 Mayıs 2025GÜNDEM
14 Mayıs 2025